Konferansta Bir de Sürprizimiz Vardı 

Konferansımız öğrencilerimizin konuşmacı için hazırladığı bir sürpriziyle başladı. 11A sınıfının bütün öğrencileri Şiir Hikâyeleri'ni okudular ve bu eserdeki bilgilerden hareketle edebiyat öğretmeni Bilgen Kocakuşak'ın rehberliğinde  Necip Fazıl Kısakürek'in Kaldırımlar şiirinin hikâyesini hazırladılar. Program öğrencilerimizin bu çalışmasıyla başladı

Konferansın satırbaşlarını sizlerle paylaşıyoruz:

Kriptoloji nedir? İlk şifreleme çalışmaları ne zaman başladı?

Şifre ile "0" aynı kökten gelir. Bu yönden aynı temele dayanır. Şifrelemede sıfırın (0) büyük bir önemi vardır. Şifrelemeyle ilk olarak Şam'da Müslümanlar uğraştı.

Dünya üzerindeki her dilde her harfin bir kullanılış sıklığı vardır. Mesela Türkçede "z" harfi fazla kullanılmaz. Şifreleme çalışmaları bunun gibi bazı temel bilgilerden de beslenerek ortaya çıkmıştır.

Kriptoloji ile kodlama arasındaki ayrım nedir?

Şifreleme ile kodlama birbiriyle yakın ilişkisi olan iki ayrı alandır. Şifreleme saklanmak istenen bilgi içindir, kodlamada ise bilginin gizlenmesi gibi bir durum yoktur. Bilmiyorum edebiyattaki "ebced" hesabını duydunuz mu? Bu yöntem her harfin bir sayısal değeri olduğu temeline dayanıyor. Ebced hesabı da bir kodlamadır aslında.

Edebiyat ile matematik bir arada düşünülebilir mi?

Bu iki alanı birbirinden ayrı düşünmekten önce, insanın bu iki alan arasında tercih yapması ne kadar doğru olur, bilemiyorum. Sururî diye bir divan şairi var. Devrinde bir yangın oluyor, şiir yazıyor; kaptanıderya sefere çıkıyor, şiir yazıyor... Ve bu şiirlerin hepsinde ebced hasabıyla tarih düşüyor. Sururi şiirlerinde aslında matematiksel bir çalışma yapıyor. Şimdi bu şaire matematikçi mi yoksa edebiyatçı mı diyeceğiz? Bu konuda ayrıca Paul Valery'nin yaşamını okumanızı öneririm.

İmzalı kitap toplama serüveniniz nasıl başladı?

Yaklaşık otuz yıldır imzalı kitap ve vesika topluyorum. Bu imzalı kitaplar, notlar, mektuplar biriktikçe benim bu vesikalar üzerine yazdığım yazılarım da birikti. Bazen ilgi ve merak bir kapının anahtarı oluyor. İmzalı kitap merakı bende araştırma isteğini harekete geçiren bir şeye dönüştü diyebilirim. Zaman içerisinde sevdiğim şiirlerle ilgili bilgiler oluşturmaya başladım. Aslında kitap yazmayı düşünmüyordum, ama bir bakmışım bir kitap çıkacak kadar hikâye bulmuşum. Birkaç makale yazdım ve dostlarım bunları bir kitaba dönüştürmemi tavsiye ettiler. Böylece "Şiir Hikâyeleri" adlı eser ortaya çıktı. Tabii bu arada yeni hikâyeler de birikti. Bu eserin ikinci cildini yazmayı düşünüyorum.

Dünyadaki bazı yeni çalışmalar kriptolojinin sonunu getirir mi?

Eğer bir konu, bir kavram toplumun bir ihtiyacını karşılıyorsa hiçbir zaman ölmez/yok olmaz; sadece kabuk değiştirir. İlk bilinen şifreleme yöntemine Sezar Şifresi denir. Sezar bulduğu için yöntem bu şekilde anılır ve bir ihtiyaçtan doğmuştur. Şifreleme her zaman her yerde olacaktır. Bu sizi kötü biri yapmaz. Bir şeyi saklama ihtiyacı her zaman var olacaktır.

İnsanın çok iyi bir matematikçi olmak ve herhangi bir alanda yetkinlik kazanmak için ne yapması gerekir?

Dünyada çok büyük işler başarmış insanlara bakınca bu sorunun cevabını göreceksiniz. Büyük işler başarmanın yüzde doksanı alın teridir. Çalışmak, çok çalışmak gerekir. Benim kadar çalışan herkesin bir matematik profesörü olabileceğine, benim kadar araştırma yapan herkesin yazdığım bu kitapları yazabileceğine inanan biriyim.