T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
İSTANBUL / PENDİK - Şehit Adil Büyükcengiz Anadolu İmam Hatip Lisesi

Seminerlerimiz

Ock

Bugün Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümü 2. sınıf öğrencisi olan Zehra Betül Genç, edebiyat dersimize konuk oldu. Sıcak, samimi üslubu ile Boğaziçi Üniversitesinde psikoloji  okumaktan bahsetti bizlere ve sınava hazırlık sürecini paylaştı. Genç, bir Müslüman olarak bu sınav sürecinde hatta tüm hayatımızda bizler için önem arz eden çok güzel bir ifade kullandı: "Önemli olan hedeften ziyade niyettir!" Niyetimiz güzel, çalışmamız bereketli olsun inşallah. 

Değerli sohbeti için Zehra Betül Genç'e ve bu faydalı sohbete vesile olan Bilgen hocamıza çok teşekkür ederiz.

Ock

Bilgisayar Mühendisliği bölümünü öğrencilerimizin daha yakından tanımaları için gerçekleştirdiğimiz programda konuğumuz Prof.Dr. Oğuz Ergin idi. 

Bölümün eğitim hayatında geçen süre ve dersler hakkında bilgi alan öğrencilerimiz; fakülte bittiğinde mesleğe geçiş sürecini ve farklı çalışma alanlarını öğrendiler. Bilgisayar Mühendisliğini kazanmak için gereken akademik performans konusunda somut örnekleri dinleyen öğrencilerimiz, bu tanıtım program ile yüksek öğretim sınavına hazırlanma sürecindeki motivasyonlarını arttırmış oldular.

Programdan Notlar:

Bilgisayar Mühendisliği donanım ve yazılım alanında karşılaşılan algoritmik süreçlerin uygulamalarını içeren bir mühendislik dalıdır. Bunun yanı sıra teknolojik, ekonomik, bilimsel ve sosyal alanlarda karşılaşılan problemlere çözümler üretir. Bölüm öğrencilerinin bu disiplin içinde eğitim aldıkları dört ana konu vardır: teori, soyutlama, tasarım ve pratik. Teori hesaplama konusunun matematiksel ve bilimsel altyapısını sağlar. Soyutlama algoritmaların, veri yapılarının, donanım mimarisinin modellenmesi prensiplerini içerir. Tasarım ve pratik ise donanım-yazılım sistemlerinin geliştirilmesinde gerekli olan araçların ve teorinin kullanılmasını anlatır. Bu araçlar arasında programlama dilleri, veri tabanları, ağ protokolleri, istemci/sunucu mimarisi, yapay zeka v.b. sayılabilir.

Ock

Uzaktan eğitim seminerlerimizin otuzuncusunu bu akşam yazar Şule Köklü hanımefendi ile gerçekleştirdik. ''Romanlar hayatın içinde ne kadar gerçek?'' başlığını konuştuk. Hiçbir şey olmasın ki üzerinde gerçeklik bulunmasın elbette bu sanat için de böyledir. Ressam müzisyen ve yazar duyu ve sezgileriyle elde ettiği gerçekleri hayal dünyasında imgeleyerek yeni bir gerçek ortaya çıkarır. Sanat hayatın gölgesidir aslında idraksiz muhakeme olmaz muhakemesiz sanatçı olmaz. Roman edebiyatın içinde duyargalarını açan en keskin emicidir. Gerçeği emer kurmacaya aktarır. Roman hayatın yazılmış ve yazılabilir en ayrıntılı arşividir. Pandemi sürecinde insanın insana hasret kaldığı günlerde en fazla insana destek olan şüphesiz ki kitaplardır. Çünkü kitaplar karakterleri ile bizlere yaşayan bir dünya sunuyor. Yazarımız Şule Köklü hanımefendi yazmış olduğu 3 romanından

Yanık maske, Baltar, Kızılırmak Çocukları bahsederek bir romanı yazarken gerçek bir dünya kurup okura bunu nasıl inandırdığını nasıl bir yöntem kullandığını ve nelerden ilham aldığını dile getirdi. Yazarların çileyi sırtına yüklenen kişiler olduğunu dile getirdi. Gerçeği yakalayabilmek için gerçek hayattan aldığımız parçaları kendi süzgecimizde yeniden yoğurup onu yeniden bir gerçeklik oluşturacak şekilde sunmamız gerektiğinden bahsetti. Yazar olmadan önce iyi bir okuyucu olmak gerektiği üzerinde durdu. ''Kalem kelam gibi değil kelam önce öğrenilir daha sonra kalem konuşmaya başlar. Yazmak insana hizmet etmektir, insana hizmet etmek olmasa yazmanın da bir anlamı olamaz'' diyerek cümlelerine son verdi. Program sonunda öğrencilerimize yazarımızın romanlarının isimlerini sorarak en hızlı cevap veren öğrencilerimize yazarımızın kitaplarını hediye ederek gecemizin daha keyifli geçmesine vesile olduk.

Bizleri kırmayıp programımıza iştirak eden yazar Şule Köklü hanımefendiye kıymetli öğrencilerimize ve velilerimize teşekkür ederiz.

Ara

İnsan olmak yetimlere karşı bizatihi sorumluluk gerektiren bir konumdur. Başka hiçbir vasıf ve konuma gerek kalmadan sadece insan olmak, öncelikle akraba yetimlerinin,sonra mensubu bulunduğu toplumun, daha sonra içten dışa doğru genişleyen bir halka gibi bütün dünya yetimlerinin sorunlarına karşı duyarlı olmayı gerektirir. Dış etkilerle fıtratı bozulmamış bir insan, başka herhangi bir güdülemeye gerek kalmadan korunmaya muhtaç olan insanlara karşı duyarsız kalamaz.Eğer bir duyarsızlık varsa, fıtrat bozulmuş demektir.Gelin bütün bunları birde hep beraber hasbihal edelim ne dersiniz?

 

Ara

Meslek ve kariyer geliştirme çalışmaları kapsamında düzenlediğimiz programda konuğumuz Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları Eğitim Araştırma Hastanesi'nden Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr.Merve Aktürk Abonoz idi.

Tıp Fakültesi'nde geçen 6 yıllık eğitim hayatının teorik ve pratik uygulamaları hakkında bilgi alan öğrencilerimiz; fakülte bittiğinde meslek içindeki alan seçiminin nasıl yapıldığını ve TUS sürecinin nasıl geçtiğini öğrendiler. Bu sayede Tıp fakültesi özelinde sordukları soruların cevaplarını konunun uzmanından almış oldular. Ayrıca tıp fakültesini kazanmak için gereken akademik performans konusunda somut örnekleri dinleyen öğrencilerimiz, bu tanıtım program ile yüksek öğretim sınavına hazırlanma sürecindeki motivasyonlarına destek bulmuş oldular.

Ara

29 Mayıs Üniversitesi'nden  Değerli konuğumuz Şeyma Güldal hanımefendi ile ''GÜÇLÜ YÖNLERE ODAKLANAN EBEVEYNLİK'' konusu üzerine hasbihal ettik.

Çocukların güçlü yanlarının neler olduğu üzerinde durdu.

Çocuğunuzun;

Öncelikle iyi olduğu konular neler?

Üstesinden geldiği zorluklar neler?

Başkalarına yardımcı olduğu konular neler?

Başkalarının sizden yardım istediği konular neler?

Başkalarından takdir gördüğü konular neler?

 Bu soruların çocuklar gözlemlerken üzerinde durulması gereken sorular olduğu konuğumuz tarafından ifade edildi.

Erdemler ve karakter güçleri?

1. Bilgelik

2. Cesaret

3. İnsaniyet

4. Adalet

5. Ölçülülük

6 Aşkınlık

Var olanı bilimsel olarak keşfedip çocuğumuz da bu yaklaşımlardan hangisi vardır. Bu özellikleri problem çözerken nasıl kullanırız. İşte bunları tam olarak cevaplandırabilirsek güçlü yönlere odaklanan ebeveynlik yaklaşımını sergilemiş olacağımızı dile getirdi.

Özetle; Çocuğunuzun mutlaka güçlü yönlerinden birini fark etmeye çalışın diyerek konuşmasını sonlandıran Şeyma hanıma ve katılımlarından dolayı öğretmenlerimize velilerimize ve öğrencilerimize teşekkür ederiz.

Ara

Kıymetli konuğumuz klinik psikolog Elif Esra Erdil ile ''Sınav kaygısı ve ebeveyn tutumları ''nı konuştuk.

 10 nokta ile sınav kaygısı nedenlerini ve çözümlerini aktardı.

- Etraftaki kişinin kaygısını kişi işlemleyemez.

- Meli –malı,gerekiyor ,lazım kelimelerini yeniden inşa edelim. Bunun yerine tercih etmek, seçmek, niyet etmek kelimelerini seçebilirsiniz.

- Sınav kaygısı deyince akla sadece öğrencinin kaygısı geliyor aslında ailede kolektif şekilde var.

- Mantığa dayanmayan yönergeler den uzak durun .(Bence sınav basit olacak zor olacak. Bu sınavda kesin kötü yapacağım gibi)

-Üzülmeye bağımlı olan bazı insanlarda kaygıyı tetikler.

- Aileler çocuğun başarısı ya da başarısızlığı ile fazla ilgilenmesin.

- Kaygıda reel bir şey. Olması da gerekiyor. Hiç yoksa o da kötü.

- Sınav kaygısının temelinde değersizlik, terkedilme korkusu, aşağılanmak duyguları yatar çocuk bunun farkında değildir.

20 adımda ise sınav öncesi ve sınav anında neler yapılabilir?

Kötü duygularla tanışmanın sınav öncesinde nasıl önemli olduğu?

Hata yapmamak için önce neyi geliştirebiliriz?

Sınav esnasında minik öneriler?

Bu ve bunun gibi birçok sorumuzun cevabını bulduk. Katılımlarından dolayı değerli konuğumuza ,davetimize icabet eden veli ve öğrencilerimize de teşekkür ederiz.

SINAV KAYGISI BELKİ DE SADECE SINAV KAYGISI DEĞİL  DE KILIK DEĞİŞTİRMİŞTİR:)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Ara

Pendik Müftülüğünden Vaiz Elif Nur Durmuş Hanımefendi  okulumuz 11. sınıf öğrenci ve velilerine yönelik ''Sosyal Medya Kullanımı ve Mahremiyeti ''konulu vaaz vererek gecemizi aydınlatmıştır. Vaizimize keyifli sohbetinden; veli, öğrenci ve öğretmenlerimize ise katılımlarından dolayı tesekkür ederiz.

Ara

Şehit Adil Buyukcengiz AIHL ailesi olarak öğrencilerimizi birbirinden değerli kitaplar ve seçkin yazarlarla buluşturmaya devam ediyoruz. 6. sınıf öğrencilerimizın okuduğu 'Çöp Plaza' adli kitabı Öğretmen Yazar Miyase Sertbarut'la konuştuk. Söyleşiye yoğun ilgi gösteren öğrencilerimiz hem kitap hakkında hem de yazarlık üzerine merak ettikleri soruları yazarımızla konuşma fırsatı buldular. Sorulara en içten şekilde yanıt veren  Miyase Hanım' in sıcak ve keyifli sohbeti öğrencilerimiz için hayatlarında güzel bir anı olarak kalacaktır. Davetimizi kırmayarak bu sohbete katılan değerli yazarımız Miyase Sertbarut'a ve emeği geçen öğretmen ve öğrencilerimize teşekkür ederiz.